28 Kasım 2016 Pazartesi

varoluşumuz


Varoluşla olan durum neyse doktorumla da o. Kendimi hasta hissediyorum diye şikayet ettim. "Muhtemelen çok kahve içiyorsun ve yeterince de hareket etmiyorsun." diye cevap verdi doktor. Üç hafta sonra yine başvurdum ve gerçekten iyi olmadığımı; fakat bu sefer kahveden olmayacağını çünkü ağzıma sürmediğimi, hareketsizlikten de olmayacağını çünkü her gün yürüdüğümü söyledim. "O zaman sebep, kahve içmemen ve fazla hareket etmendir." diye cevapladı. İşte gördük; sağlığın yerinde olmaması durumu aynıydı ve aynı kaldı, fakat kahve içtiğim zaman kahve içtiğimden oluyor, kahve içmediğimi zaman kahve içmediğimden oluyordu. Biz insanların durumu da genel olarak işte böyle. Yeryüzündeki bütün varoluşumuz bir tür hastalıktır. Eğer biri sebebini merak ederse, insan önce ona hayatını nasıl düzenlediğini sorar; bunu anlatır anlatmaz cevabı yapıştırır: "Ya işte; işte bu yüzden." Sonra da büyüklenme havalarıyla yürür gider, sanki her şeyi açıklamış gibi, köşeyi dönünce de kuyruğunu bacaklarının arasına kıstırıp sinsi sinsi uzaklaşır. On dolar verseler varoluş bilmecesini açıklamayı üstlenmezdim. Hem niye üstleneyim ki? Eğer hayat bir bilmeceyse, bu bilmecenin yazarı hiç şüphe yok sonunda açıklayacaktır. Fani hayatı ben icat etmedim, fakat bilmece yayımlamayı adet edinmiş gazete ve dergilerde çözümler genellikle bir sonraki sayıda verilir. 

Kahkaha Benden Yana, Sören Kierkegaard

0 yorum: