22 Şubat 2011 Salı

az yaşadıksa da


Ben kibriti çaktığım zaman
Her şey kırmızıydı yüzün olarak
Ben kibriti çaktığım zaman
Çünkü her yüz bir memlekettir

Ben sigaramı yaktığım zaman
Çünkü her sigara bir kelimedir
Ben sigaramı yaktığım zaman
Güz günleriydi bir şarkı olarak

Bir güvercin ben öldüğüm zaman
Nice hüzünlerden yaprak yaprak
Bir güvercin ben öldüğüm zaman

Cemal Süreya

20 Şubat 2011 Pazar

birdenbire




Lourdes'ye neşeli ve umut dolu belki de kendimden emin olarak gitmiştim. Eve döndükten bir hafta sonra biraz sarsılmış ve belki de biraz olgunlaşmıştım; ama çok büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım. Her şey eskisi gibi görünüyordu. Lourdes'ye gitme fikri, kalbimi aydınlatmış, güvenle doldurmuştu. Eve dönüşüm ise ağır ve sıkıcı olmuştu; çünkü değiştirmek için ne kadar uğraşsam da hayatımın her zaman bu şekilde geçeceğini biliyordum; ölü, boş ve renksiz. Derken, bütün bunları yeniden düşündüğüm o gün, birdenbire bir doktor geldi ve bana iyileşebileceğimi söyledi! Birkaç kelimeyle bütün hayatımı değiştirdi; geçmişime belli bir değer yükleyerek, geleceğim hakkında bir söz vermişti, bir amaç doğurmuştu, düşüncelerimi ve isteklerimi yönetebileceğim bir şey vermişti bana, uğruna yaşayacağım, çalışacağım ve mücadele edeceğim bir şey. Tam da önümde, boş ve verimsiz yılların yattığına emin olduğum anda! Bu yalnızca bir şans, bir rastlantı olabilirdi; fakat benim için taşıdığı anlamı ve bana getireceği şeyleri göz önünde bulundurduğumda, benim için bu bir mucizeden farksızdı. Güzel bir mucizeydi; sadece bana sunduğu güzellikler yüzünden değil, acı ve yılgınlık olan bir yerde yarattığı inanç nedeniyle güzeldi. Bu büyük yaşam düzeninde hepimizin bir yeri olduğunu, hepimizin onun bir parçası olduğunu ve en küçük, bilinmeyen bir parçanın bile, büyüklerin bütünlüğü için çok önemli olduğunu gösterdi bana. Bu uyanışımda ne kadar küçük olursa olsun, benim de bir rolüm olduğunu gördüm.

Sol Ayağım, Christy Brown

19 Şubat 2011 Cumartesi

kaçık doktor



Kalbin hislerimizi içine katmayan tarifinde, o, "mekanik işlevi olan bir pompadır" sadece. Kanı pompalayıp boşaltan bir akımı, dört odacığı ve dört kapakçığı vardır. Ona ait en eski anatomik bilgilere, yine Harvey'in 1628 yılına ait eserinde rastlıyoruz. Bu eserde yazıldığı gibi, atmakta olan insan kalbinin odacıkları içindeki basınç, hacim ve kan akışı oranı, normal ve anormal kalp fonksiyonlarını tanımlamada halen en önemli detaylar olarak karşımıza çıkmaktadır. O dönemin tıp dünyasında, kalbin içine dışarıdan bir aletle girmenin ona tamamen zarar vereceği fikri hakimdi. Buna rağmen Werner Forssman (1904-1979) bunu 1929 yılında gerçekleştiren ilk kişi olmuştu. Forssman o tarihlerde Almanya'da küçük bir hastanede, insan vücuduna ilaç vermenin yeni yöntemleri üzerinde çalışan bir cerrahtı. Bu deneyleri sırasında kendini kobay olarak kullanarak, sol antekubital (dirseğin iç kısmındaki) damar yoluyla üretral sondayı 65 santim içeriye göndermiş ve sağ atriuma ulaşan sondanın (kateter) yerini tespit edebilmek için kolundaki sondayla hastanenin radyoloji departmanına koşarak göğüs filmi çektirmiştir. Bu cesaret dolu (girişimsel kardiyoloji ve radyolojide yeni ufuklar açan) deneyinin ardından hemen işinden kovulmuş ve yaptığı deney göz ardı edilerek tıbbi çevrelerce "kaçık doktor" olarak anılmıştır. 1941 yılına gelindiğinde ise New York'taki Bellevue Hastanesi'nin Göüğs Cerrahisi bölümünde çalışan Dickinson Richards (1895-1973) ve Andre Courmand (1895-1988), Forssman'ın tekniğini baz alarak kalp sondasıyla bir dizi deney yapmaya başlamıştı. Kardiyoloji alanında bir devrim gerçekleştirerek, bu alandaki tanı ve tedavi yöntemlerine büyük katkılarda bulunmuşlardı. Richards ve Courmand bu çalışmalarıyla Forssman'la birlikte 1956 Nobel Tıp Ödülü'ne layık görülmüşlerdir.

Tıbbi Mucizeler, Dr. Eugene W. Straus, Alex Straus

7 Şubat 2011 Pazartesi

iyile-ş


Şifa veren, seni erişkin hayatına yaralı bir ceylan olarak saldıysa, bu diğer yaralanmışları daha iyi anlayabilmen içindir. Onları iyileştir. Onlarla iyileş.

Her Şeyin Bir Anlamı Var, Kemal Sayar