
Üniversitede fizik bölümünde öğrenciyken aldığım son fizik dersi, Fizikte Matematiksel Metodlardı. Daha ilk derste, dersi veren hoca bize yalnız bir sınav yapacağını, bu sınavın geçme sınavı olacağını ve sınavda yalnız bir problem soracağını bildirdi. Tek istediği, bu problemin yalnız cevabının, virgülden sonra dört haneye götürülmüş olarak üstünde ismimiz olan bir kağıt parçasına yazılmış olarak verilmesiydi. Cevabımız virgülden sonra dört hanenin tamamı doğruysa A alacaktık, değilse çakacaktık. Gayet basit. Birdenbire içinde benim de bulunduğum bir grup öğrenciden protesto sesleri yükseldi. Olur mu hocam? Bir sınav mı? Bir cevap mı? Çözümü nasıl kurguladığımızı bile görmek istemiyor musunuz? Çözüm için tuttuğumuz yol doğru dahi olsa önemi yok mu?
"Hayır" dedi. "İnsanların yanıtları, doğru ve duyarlı yanıtları görmek istediği gerçek dünyaya hoş geldiniz. Eğer bir köprü çökerse ve kırk kişi ölürse, mühendislerin çözümü doğru kurguladıklarına kim bakar? Yaşamda yarı yarıya haklı olmanın bir değeri yoktur. Herhangi önemli bir şeyi başarmak istiyorsanız, tam tamına doğru olmak zorundasınız ve olmadığınız takdirde de bunun sonuçlarına katlanmaya razı olmalısınız."
Beynine Bir Kez Hava Değmeye Görsün, Frank Vertosick Jr.