9 Ocak 2013 Çarşamba

biz de ölmeliyiz



1939'da Hitler henüz saldırmadan önce ya da tam o sıralarda... evet, Hitler saldırmadan önce, siyah bir adam fabrikada çalışamazdı. Biz, WPA'de (Çev. Notu: Works Progress Administration - Yönetimi Geliştirme Çalışmaları) hendek kazardık. Bazılarınız bunları çok çabuk unuttu. Biz WPA'da hendek kazardık. Yemeklerimiz yoksullara yardım kurumundan gelirdi, bunların üstünde "satılık değildir" damgaları vardı. Şimdiye kadar "satılık değildir" olarak bilinen dükkanlardan birçok şey aldım. Bunu, bir yerlerde bulunan bir dükkanın adı sanmıştım. (Gülüşme) 

Bu, Siyah adamın 1939'larda içinde buunduğu şartlardı... Savaş başlayana kadar, hizmetçilik kabilinden görevlerle sınırlandırıldık. Savaş başladığında bizi orduya bile almıyorlardı. Siyah adamı askere almıyorlardı. Alıyorlar mıydı, almıyorlar mıydı? Hayır! Deniz kuvvetlerine katılamıyordunuz. Bunu hatırlayabiliyor musunuz? Bir tanesi bile girememişti. Amerika Birleşik Devletleri'nin 1939'daki durumu buydu. Onlar size "özgürlüğün tatlı ülkesinin toprakları"nı söylemeyi ve bunun gibi şeyleri öğretirlerdi. Hayır! Orduya katılamıyordunuz. Deniz kuvvetelerine giremiyordunuz. Sizi askere bile almıyorlardı; sadece beyaz halkı alıyorlardı. Ta ki Zenci lider büyük ağzını açana kadar bizi askere almıyorlardı. (Gülüşme) 

O, şöyle demişti, "Şayet beyaz halk ölüyorsa, biz de ölmeliyiz." (Gülme ve alkış) Bu Zenci lider, İkinci Dünya Savaşı'nda ölmemesi gereken birçok Zenci'nin ölmesine neden oldu. Ve Amerika savaşa girdiğinde derhal insan gücü açığıyla karşılaştı. Savaşa kadar hiçbir fabrikanın içine giremiyordunuz. Ben, Lansing'de Oldsmobile ve Reo fabrikalarının olduğu yerde yaşadım. Tüm fabrikada bunlardan sadece üç tane vardı, bunların da ellerinde birer süpürge vardı. Onlar tahsilliydi, okula gitmişlerdi. Sanırım bunlardan biri üniversiteye gitmişti. Ama "süpürgeolog" olmuştu. (Gülüşme) 

Zamanın çetin olması ve insan gücünde açık bulunması, bizim fabrikaya alınmamıza neden oldu. Kendi çabalarımmızla değil. Onların manevi açıdan uyanışlarında da değil. Bize ihtiyaçları vardı. Onların insan gücüne ihtiyaçları vardı. Her türlü insan gücüne. Ümitsizlik ve ihtiyaçtan, fabrika kapılarını açıp bizi içeri aldılar. Böylece makinaların nasıl çalıştığını öğrendik, daha sonra da bize ihtiyaçları olduğunda bunları çalıştırmaya başladık. Erkeklerimizi olduğu kadar kadınlarımızı da oraya aldılar. Makinaları çalıştırmayı öğrenemeye başladığımızda daha fazla para kazanmaya başladık. Daha fazla para kazanmaya başlayınca da biraz daha iyice yerlerde yaşayabiliyorduk. Biraz daha iyi yerlere taşındıkça biraz daha iyi okullara gidebiliyor, biraz daha iyi eğitim görebiliyorduk. Ve biraz daha iyi konuma geldikçe biraz daha iyi işlerde çalışabiliyorduk. Onlar açısından bir değişiklik söz konusu değildi. Bilinçaltlarında manevi ani bir uyanma olmamıştı. Buna Hitler, Mussolini ve Stalin sebep olmuştu. Evet, dışarıdan gelen baskılar, sizin ve benim birkaç adım ilerlememize olanak sağladı.

Malcolm X Son Konuşmalar, Bruce Perry

0 yorum: