Sokaktan geçerken Yusuf'un yüzünün nuru o civarda bulunan köşklerin, evlerin pencerelerinden, kafeslerinden içeriye vurur, düşerdi.
Köşklerde bulunanlar:"Belli ki Yusuf gezmeye çıktı, şimdi buradan geçiyor" derlerdi.
Köşede bucakta oturanlar da duvarlarda ışıklar, parıltılar görünce Yusuf'un oradan geçtiğini anlarlardı.
Yusuf'un geçtiği sokağa penceresi bulunan ev, onun oradan geçişinden şereflenir, nurlanırdı.
(Ey kardeş!) Aklını başına al da evinin penceresini Yusuf'un geçtiği sokağa aç ve pencerenin önünne oturup onu seyret!
Âşık olmak demek, nur gelen tarafa pencere açmaktır.Çünkü gönül gerçek dostun yüzü ile aydınlanır, nurlanır.
Mesnevî,Mevlânâ c.IV s.3091
Köşklerde bulunanlar:"Belli ki Yusuf gezmeye çıktı, şimdi buradan geçiyor" derlerdi.
Köşede bucakta oturanlar da duvarlarda ışıklar, parıltılar görünce Yusuf'un oradan geçtiğini anlarlardı.
Yusuf'un geçtiği sokağa penceresi bulunan ev, onun oradan geçişinden şereflenir, nurlanırdı.
(Ey kardeş!) Aklını başına al da evinin penceresini Yusuf'un geçtiği sokağa aç ve pencerenin önünne oturup onu seyret!
Âşık olmak demek, nur gelen tarafa pencere açmaktır.Çünkü gönül gerçek dostun yüzü ile aydınlanır, nurlanır.
Mesnevî,Mevlânâ c.IV s.3091
0 yorum:
Yorum Gönder